20 Aralık 2014 Cumartesi

Sınavı-Yerim Taşınıyor!


Merhaba! Yaklaşık 3 gündür bloga erişimde sorun vardı. Bunun sebebi blogun kapanması değil, adres değişikliği. Sınavıyerim'e daha çok öğrencinin ulaşabilmesi için akılda kalıcı ve daha kısa bir adrese taşınıyoruz. Fakat erişim sorunu uzun sürdüğü için geçici bir süreliğine bloga eski adresinden ulaşabileceksiniz. Yakın bir zamanda blog www.sinavi-yerim.com adresine taşınmış olacak ve bundan sonra o adresi kullanıyor olacağız. Adrese taşıma yaparken sizi birkaç gün öncesinden haberdar edeceğim böylece siz de blog niye kapalı diye merakta kalmayacaksınız :)

Blogla ilgili gelişmeleri anında öğrenmek için,
Blogtakilere ek çok daha fazla paylaşım için: Sınavı-Yerim Facebook
Bloga yazı yazdığımda anında haberdar olmak için: Sınavı-Yerim Google+ 

ygs lys 2015

2 Aralık 2014 Salı

"Sadece aptallar 8 saat uyur" | Uyku 3

erdal demirkıran
Sadece aptallar 8 saat uyur kitabı

Konuya başlamadan önce kaçıranlar için Uyku serisinin önceki yazıları; Kahvenin Sınırları/Kafein, Öğle Uykusu ve Uyku Düzeni

Merhaba. Sınavıyerim'in özgün, bir dolu bilgi içeren 83. yazısına hoşgeldin. Bu yazıda amacım bu kitaptan yola çıkarak bir sınav öğrencisi için uykuyu hem kapsamlı olarak hem gereksiz bilgilerden arınmış şekilde ele almak.

Özellikle sınav yaklaştıkça çalışma saatini arttırma çabasına giriyorsunuz. Bu gayet doğal. Ama bunun sonucu olarak yatmadan önce keşke biraz daha vaktim olsaydı da şu konuyu bitirseydim, günün yirmi dört saat olması bana yetmiyor gibi düşünceler üretiyorsunuz, biliyorum :) (Eğer ders çalışma saatini arttırma konusunda sıkıntınız varsa bugün Facebook sayfasından bu yazıyla ilgili paylaşacağım gönderide konuşuruz.)
Bu düşüncelerinizin sonucu olarak da aklınıza uyku saatini azaltmak gibi zararlı bir fikir gelebiliyor. Bununla ilgili araştırmalara dalıp az uyumanın zararlarından haberdar olduysanız ne mutlu, ama az sonra bahsedeceğim kitabı duymuş, okumuş ve bir de uygulamaya koyulmuşsanız gelin şöyle biraz konuşalım. Kitabı okumadıysanız da uykunun önemi ve uyku kalitesini arttırma konusunda güzel bilgiler paylaşacağım yazının sonunda bir sürprizim de olacak :)

Kitap ne diyor?

Öncelikle kitabın söylemlerine bir göz atalım.
"60 yıl yaşadığı varsayılan sıradan bir insan, ömrünün 15 yılını çocuklukta, 15 yılını ıvır zıvır işlerde, 20 yılını da uykuda geçirmektedir ki bu hesapla geriye 10 yıl kalır. Ancak bu aynı sıradan insan, 8 saat yerine 4 saat uyursa, ömrünün sadece 10 yılını uykuda geçirecek ve böylece 10 sene daha fazla yaşamış olacaktır. Bunu başardığında ise sıradanlığı sona erecek ve sıra dışı başarılar elde edecektir; çünkü sıra dışı başarılar elde edenler tüm başarılarını bu ikinci 10 yıla borçludurlar. Keops, Da Vinci, Edison, Newton, Dostoyevski, Armstrong gibi..."

Kitabın iddiası oldukça güçlü, "Gerçekten bir şeyler başarmak, adını dahiler arasına yazdırmak istiyorsan 8 saat uyumak senin için vakit kaybıdır". 

Evet, "Yerim seni ÖSS" gibi öğrencinin dilinden anlayan çok kaliteli bir kitabın yazarının "Başarı için 4 saat uyuyun!" demesi, iddiasını daha da kuvvetlendiriyor. Zamanında ben de bu kitabı okumuş, uyku süremi dört saate çekmeye çalışmıştım. Bir de üstüne dershane hocam "Ben yıllardır dört saat uyuyorum bir kere alışsan yeter." diyerek beni bu konuda teşvik etmişti.

Kitabın söylemlerine karşı; Aslında olan ne?

"2009'da yapılan bir çalışmada; altısekiz saatten az, 10 saatten fazla uyumanın beyinde hücre ölümüne neden olduğu saptandı.Az uyumanın yaşlanmayı tetiklediği belirlenirken; ciltte ve iç organlardaki yaşlanmaya neden olarak ömrü kısalttığı da biliniyor. İnsan ömrünü ortalama 80-90 yıl kabul edersek; az uyuyanlar sekiz ila 10 yıl daha az yaşıyor. Bağışıklık sistemleri ve bellekleri daha zayıf oluyor." - Sabah

"Uykusuz kalan kişide, gün içinde uykulu olma halinin yanı sıra düşünmeyle ilgili sorunlar da ortaya çıkıyor. Yeni şeyleri öğrenme daha yavaş gerçekleşiyor" - Sağlımıza 

Yalnızca bu iki alıntı bile bu yaşlarda az uyumanın ne kadar zararlı olduğunu anlatmaya yeter. Uykusuzluğun neden olduğu diğer birçok zararı internette bulabilirsiniz. 

Şimdi varsayalım ki az uykunun sağlığa hiç zararı yok, dört saat uyumayı başardık diyelim.

Peki, 4 saat uyuyor olsam kalan vakitte daha fazla kitap okur, daha fazla ders çalışmaz mıyım? 

Kitabı okumaya başladıktan sonra uyku süremi dört saate indirgeyemesem de bir süre altı saat uyumaya başlamıştım. Peki kalan iki saatte çığır açacak buluşlar üzerine mi çalışıyordum? Kesinlikle hayır! Dört saat uyuyan bir insan, artakalan dört saatte insanlığın geleceği üzerine planlar mı yapar? Hayır :) Aslında uyku saatimizi ne kadar azaltsak da, sağlığa zararını hiç olmasa bile, kalan vakitte daha fazla ders çalışmazsınız üstüne az uyuduğunuz için derse odaklanamazsınız. Bu yüzden 1 saat az uyumak, geleceğe yatırım değildir ama fazladan birkaç saat uyuyorsanız o zaman gelecekten çalmayı bırakıp uyku sürenizi azaltmalısınız :)

Asıl önemli olan kaç saat daha az uyuduğunuz değil uyanık kaldığınız süre içinde neler yaptığınızdır.


ne kadar uyumalı

Peki bizim için en iyisi ne? Ne zaman uyumalı?

    Uyku ile ilgili birçok kaynaktan topladığım, benim de uymaya çalıştığım bazı bilgileri seninle paylaşacağım. 
    • Uyku saati 7 saatten az, 8 saatten fazla olmamalı. Her gün yaklaşık aynı saatlerde uyunmalı.
    • Sabah kalktıktan sonra tekrar uyuma. Alarm çaldıktan sonra tekrar uyursan uyuduğun bütün uyku seni dinlendirmekten ziyade yorar, güne kötü başlamana neden olur.
    • Fırsatın olursa öğleyin yarım saatlik öğle uykusuna yat. Sabah az uyumuşsan 1 saatlik öğle uykusuna yat. 
    • Yatmadan en az 2 saat önce yeme-içmeyi bırak. Su haricinde bir şey içme. Yatmadan önce 1 bardak su içebilirsin.
    • Uyuyacağın ortam mümkün olduğunca karanlık ve sessiz olmalı. Odanın biraz soğuk olması iyi olur (ayaklarını üşütme yalnız). 
    • Öğle uykusu ve Yasak saatler hakkında daha fazla bilgi için Uyku 2 yazısını okuyabilirsin.
    Zamanla bunları düzene oturtmaya çalışırsan bu maddelerin her biri uyku kaliteni dolayısıyla gün içinde nasıl hissettiğini etkileyecektir. Ders çalışmadan önce yorgun hissetmek yerine hiçbir kafa karışıklığı olmadan, enerjik ve dinç hissederek derse başlamayı hangi öğrenci istemez? :)


    Yeterince uyuyorum ama yetmiyor diyenlere çok etkili "Kahve Uyku"

    Şimdi paylaşacağım bilgiyi çok az insan bilir. Öğrencilik zamanında öğrendiğim ve uyguladığım için çok şanslıyım. Şimdi sana, zaten normal uykudan en az iki kat daha etkili olan öğle uykusunun verimini daha da arttırmayı anlatacağım.

    Kahve Uyku:

    öğle uykusunun faydası

    23 Kasım 2014 Pazar

    Biyoloji - Sindirim Sistemi Ders Notu


    Biyoloji Sindirim Sistemi Ders Notları

    Biyoloji'de bütün bir sindirim sisteminin tek sayfalık özetini çıkarmıştım zamanında. Hem çalışırken hem tekrar ederken bu tek kağıt yeterli oldu :) Biraz karışık görünüyor olabilir ama çalışırken o kadar karışık olmadığını göreceksin. İyi çalışmalar.

    Büyük boyutlu dosyayı buraya tıklayarak indirebilirsiniz.

    19 Ekim 2014 Pazar

    Müzik ile Ders Çalışma

    ders çalışma müziği
    Ders çalışma kimi zaman sıkıcı bir hal alabiliyor. Bazen canınız istemeye istemeye çalışıyorsun, bazen dışarıdaki gürültüler sürekli dikkatini dağıtıyor, bazen de aklına bir şeyler takılıyor; sonuç olarak da istediğin verimi alamıyorsun. Sınavıyerim'de çalışmalarından en etkili şekilde sonuç almak için nasıl daha etkili çalışman gerektiğini öğrenebilirsin.

    Ders çalışma verimini düşüren üç etken;
    • İsteksizlik
    • Gürültü
    • Kafaya takılan şeyler
    İsteksizlik hakkında (burada) ve kafaya takılan şeyler hakkında (burada) yazılar yazmıştım. Gelin bu yazının konusu olan "Müzikle ders çalışmak" durumundan konuşalım.

    Öncelikle bazı "büyüklerin" size ne söylediklerine bakalım:
    • Çalışırken müzik dinlemek dikkatizi dağıtır, konsantrasyonuzu bozar.
    • Çalışma esnasında müzik dinlemek yararlı değildir.
    • Müzikle ders çalışmak yararlı olsaydı okullarda dersler müzikli olurdu.
    • "Müziksiz ders çalışamıyorum" diyorsunuz ama arkaplandaki müzik veriminizi düşürür.


    İşte bu konuda kafa karışıklığınızın sebebi bu, kendi fikirleriniz ile hocaların söylediklerinin çatışması. Peki ben ne yapıyorum? Ben ders çalışırken müzik dinliyor muyum?

    Cevap basit, EVET!

     Gelin size ders çalışırken müzik dinlemenin faydalarından bahsedeyim:
    • Müzik, ihtiyaçtır. Ders çalışırken bir yandan da en sevdiğin melodileri duymak çok hoştur.
    • Müzik ile ders çalışırken öğrenmen çok boyutlu olur. Görme-Düşünme-Öğrenme üçgenine  Duyma'yı da eklersin. Böylece o müziğe o bilgileri kodlarsın. Her müziği dinlediğinde beynin çağrışım yapar.
    • Ders çalışmak istemediğinde bile o müziği dinlemek isteyebilirsin. O müziği de sadece ders çalışırken dinlediğin için sadece müziği bir kez açarak bile ders çalışma isteğini getirebilirsin ki bu bu yazıda vereceğim en önemli ipuçlarından biridir.
    • Uygun müzik ile üzerindeki gerginliği ve stresi atabilirsin.
    • Dışarıda gürültü mü var? Ders çalışma ortamın uygun mu değil? Çözüm kitabı kapatmak değil. Ders çalışma müziklerinden birini açıp kulaklıklarını taktığında bırak dışarıdakiler istediği kadar gürültü yapsın :)
    Bu noktada çok önemli bir konudan bahsetmek istiyorum. Ders çalışırken müzik dinliyorum evet, ama müzikten müziğe çok büyük fark var. Gel biraz da onu konuşalım.


    Hangi Müziklerle Ders Çalışılır?
    Bu soruyu iki başlıkta cevaplayacağım. Konu çalışırken dinlenilen müzikler ve sayısal soru çözerken dinlenilen müzikler.

    Konu Çalışırken,
    1.  Müzikler dinlendirici olmalı, yüksek ritimli olmamalı
    2.  Sözlü müzik olmasın, işte bu dikkatini dağıtır.
    Soru Çözerken(Sayısal),
    1.  Dikkatini dağıtmayacak şekilde sözlü müzikleri de dinleyebilirsin.
    2.  Ders çalışmanı çok eğlenceli hale getirdiği ve dikkatsizlikten soru kaçırmadığın sürece soru çözerken istediğin tarzda müzik dinleyebilirsin.

    Bu ayrım kişisel olabilir. Yani sözlü müzikler ile soru çözümü yapamıyor olabilirsin veya tam tersi her türlü müzikten gayet iyi verim alıyor olabilirsin, deneyerek kendin görmelisin.

    Müzik dinlemenin sayısız faydası var, özellikle bu yaşlarınızda müziğe olan istek ve ihtiyacınız çok daha fazla. Her çeşit müziği dinle. Eskiden şimdiye zaman çok değişti, artık telefonsuz, internetsiz yaşayan kimse yok. Önemli olan bunları düşman olarak görmek değil, kendi amacımız doğrultusunda (ders çalışmak) kullanabilmek. Benim size vermeye çalıştığım mesaj tam da bu.

    İlgili Yazılar:


    Alttaki resime tıklayarak ders çalışma müziği örneklerine ulaşabilirsin.

     ders çalışma müzikleri

    15 Eylül 2014 Pazartesi

    Geometri Nasıl Çalışılır?

    Geometri Nasıl Çözülür?

    Geometri çoğu öğrencinin zorlandığı derstir, bu açık. Bölümün sayısal bile olsa, matematiği çözebilsen de geometri sorularında zorlanıyor olabilirsin. İstediğin neti elde edemiyor olabilirsin. Çalışıp çalışıp yine de çözemiyor olabilirsin.

    Dersler Nasıl çalışılır?  serisindeki diğer yazıları da okuduysan aslında her dersin üstesinden temelde aynı prensiple gelebileceğini fark etmişsindir.
    Bu da, konu çalışma + soru çözme + tekrar etme (haftada bir o konudan 10 soru). Bu formül bütün derslerde geçerlidir çünkü öğrenmenin temelinde bu yatar(Öğren - Uygula - Hatırla). Bu yazıda da bu üçlünün dengesini geometriye özel nasıl kurduğumuzu anlatacağım.

    Konu Çalışma

    Geometride konular çok uzun değildir, her konuda belli başlı bilgiler, özellikler verilir. Kitaplar da az bilgi çok soru prensibine göre hazırlanır. Senin öncelikle yapman gereken konuyu baştan aşağı tek seferde bitirmek. Tek seferde bitir derken gün içine de yayabilirsin bunu fakat araya gün katmamalısın. 
    Konu zorsa  hemen boş bir kağıda özellikleri yaz. Benim de ders notlarımda göreceğin gibi not çıkardığım konular daha çok zor öğrenilen, uzun, çok bilgi içeren konular. Kolay anlayabildiğin konular için tek tek özet çıkarmana gerek yok. Hatta çıkarırsan vakit kaybı bile olur.

    Soru Çözme

    Konudan hemen sonra 30-40 soru çözmelisin. Böylece öğrendiğin bilgileri direkt uygulamaya dökerek kalıcılığı sağlamış olursun. Zorlandığın sorular olursa üzerinde çok durma. Testi bitirdikten sonra hemen geri dön 2. defa, gerekirse 3. defa çözmeye çalış. Bunun birçok yararı var. Sınav açısından bakacak olursak sınavda hem boşlarını sınav anında çözebilme pratiğini öğreneceksin, hem de turlama tekniğine kendini alıştıracaksın ve zamanla testleri daha hızlı çözebildiğini göreceksin.

    Yapamadığın sorular çoksa, ikinci hatta üçüncü denemede de çözemediğin sorular bir testin %30'undan azsa işte o zaman bir arkadaşına veya hocana sorabilirsin ama daha fazlaysa başka bir kaynaktan da çözümlü sorulara yönelmelisin. Bolca çözümlü örnek bakmalısın ki o soru tipini iyice öğrenesin. "konuyu çalışıyorum soruları çözemiyorum" sorununun en etkili çözümü budur ;)

    Tekrar Etme

    Tekrar konusunda ne düşündüğümü bilirsin. Ben yine de hatırlatayım. Tekrar çok sıkıcıdır. Evet, İki milyon kişi arasında üç bine girmiş biri olarak söylüyorum bunu. Çalıştığın konuyu tekrar çalışmak çok sıkıcıdır. Ben de bu şekilde tekrar yapmaktan kaçınırdım, hem motivasyonunu hem enerjini düşürür, sırf ne için? Öğrenmek için. Bir süre sonra da tekrar yüzünden dersten soğursun ki hiç istemediğimiz bir şey olur bu.

    Öyleyse ne yapıyoruz? Blogdaki bir yazıdan alıntı yapıyorum:
    Konu Tekrarı Nasıl Yapılır?
    Konu tekrarı, belirttiğim gibi, o konuyu baştan bitirip veya başka kaynaktan tekrar bitirip üstüne soru çözülerek olmaz. Çünkü bu yöntem; Sıkıcıdır, Etkili değildir ve Zaman Kaybıdır. Belki daha önce beni bir şeye bu kadar karşı çıkarken bulmadın çünkü tekrar, çalışmada en sevmediğim kısım. Peki, ben nasıl yaptım?
    Konu çalışırken o sayfada önemli/unutulabilecek detay varsa onu sayfanın üstündeki boş kısma yazdım, bir formül olabilir bu mesela. Sonra test çözdüm, testlerde en çok baktığım yer ise konu üstündeki notlardı. Tekrar yaparken ise direkt teste daldım, ha, hatırlayamadığım bir şey olduğunda sadece o notlarıma bakmak yetti. Bunu çoğu derste böyle yaptım. İstisna olarak, biyoloji ve tarih gibi biraz daha sözel derslerde ise kritik cümlenin defalarca altını çizdim, cümle başına yıldızlar attım maksat sayfadaki önemli noktalara gözümün çarpmasını sağlamaktı.  Ek olarak, konu ağır geldiğinde ve aldığım/alacağım notlar çok fazla ise ayrıca bir kağıda özenle yazar o kağıda bakarak çözerdim ilk testleri.

     Böyle bir tekrar yaparsan, hem dersten sıkılmazsın, hem de çok pratik bir hatırlatma yapmış olursun. Şu formülü kurabiliriz; TEKRAR = Konuya 5 Dakika Göz Atma + Bir kaynaktaki soruları bitirme
    İşte, kalan kısıtlı zamanda kullanabileceğin en etkili tekrar yöntemi. Bunu, bitirdiğin her konu için yap. Ve arada bir aklına gelsin, hmm "Hücre Bölünmeleri" ben bu konuda Mitozun Mayozdan farkını hatırlıyor muyum, bir düşüneyim, pek değil, o zaman bu konudan soru çözeyim. Biyoloji çalışırken bunu fark edebilirsin, anında birkaç test çöz, en güzel tekrar işte.


    Peki bunu Geometri'ye nasıl uyarlarız? 
    Sözel dersler için (Biyolojiyi de buna dahil edebiliriz) ufak notlar alıp birer test çözüyoruz. Sayısal dersler için formülleri not aldıysak (zor bir konuysa) onlara bakarak test çözüyoruz. Haftada 1 defa veya her gün derse başlarken önceki seçtiğin konulardan 1er test çöz bu kadar. En etkili tekrar yöntemi budur, hiç öyle saatlerce tekrar tekrar başka kaynaklardan konu bitirmelere falan gerek yok. Bu söylediğim sistemi çoğu kişi bilmez, uygulamaz ama ben birebir uygulayıp en etkilisi bu olduğuna karar verdikten sonra seninle paylaşıyorum :)

    Geometri Kitap Tavsiyesi

    Kitap tavsiyesi vermediğim dersler veya "şuna bakın beğenmezseniz başka alın" dediğim kitaplar olmuştur. Bunun ilk sebebi o ders için diğer yayınların arasından sıyrılan çok kaliteli bir kitap olmadığındandır. İkincil sebebi de herkese uygun bir kitap bulmak zor. Herkesin çizgisini, anlatımını daha rahat bulduğu bir yayın olabilir, hatta her dersten farklı bir yayını da seçebilir. Bu yüzden en uygun kararı yine sana bırakıyorum. Fakat yine de bir iki tavsiye vereceğim.

    Geometri'ye yeni başlamışsanız ve konuyu anlamakta, soruları çözmekte çok zorlanıyorsanız "Kolay Geometri" kitaplarını öneririm. Ben ilk Zambak 10. Sınıf Kolay Geometri kitabıyla başlamıştım, şimdi ise piyasada her yayının bir "kolay" seçeneği var. Bunlar gerçekten etkili oluyor.

    Geometri'de ileri seviye iseniz Karekök Yayınları'nın özellikle Matematik ve Geometri kitabını öneririm. En üst seviye sorular sizi bekliyor bu kitaplarda :) Elbette bugün için bu soruları çözemesen de zaman geçtikçe bu seviyeye ulaşacağını umuyorum. İyi çalışmalar.



    26 Ağustos 2014 Salı

    ÖSYM 2015 Sınav Takvimini Açıkladı!

    2015 Sınav Takvimi yayınlandı!
    Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Kurumu'nun muhtemelen son kez yapılacak YGS ve LYS sınavları ve diğer sınavları için 2015 sınav takvimi açıklandı. Bizim ilgi alanımız YGS ve LYS olduğu için sadece onların olduğu takvimi yayınlıyorum. Saklayıp sonrası için kullanmak isteyebilirsiniz :)

    2015 ygs lys

    3 Ağustos 2014 Pazar

    Felsefeye Nasıl Çalışılır?

    ygs felsefe
    Felsefe Nasıl Çalışılır?
    Sözel konularda tarih ve coğrafyanın gölgesinde kalmış gibi de görünse de rakiplerin önüne geçmek için fark yaratan ders felsefedir. Birçok kavram, akım ve filozof var; nasıl öğreneceksin peki bunları?

    Sayısal derslerde formülü tamamen öğrenene kadar formüle baka baka çözme pratiği sözel derslerde geçerli değil. Sözel derslerde nasıl bir yöntem izleyeceğiz peki? Felsefede uygulayacağımız yöntemler çok basit;

    Aşama 1: Akım Adlarını Öğrenme

    1.Basitleştirme

     Akımları bir veya birkaç kelimeyle özetlemek çok iyi bir yöntemdir. Hemen birkaç örnek vereyim:
    Rasyonalizm denince aklına bir fikir gelmeyebilir ama bunu "Akılcılık" olarak öğrenirsen işin çok kolaylaşır. 

    2.Anlam Çıkartma

     Kelime köküne dayanarak anlam çıkartmadır. Sensüalizm (Sense:duyu) "Duyumculuk" tur. 
    Egoizm (Ego:ben) "Bencillik"tir. Bu gibi birçok akımı iki basit teknikle öğrenebilirsin.

    Aşama 2: Akımları ve Savunucularını Öğrenme

    Basitleştirme

    Akımı kendi cümlelerimizle ifade etmektir. Önemli düşünürleri de kısaca ekleyebilirsin.

    İdealizm: Varlığın zihinden bağımsız var olamayacağıdır. Platon ve Aristo bu görüşü savunur.
    Materyalizm: Varlığın zihinden bağımsız var olduğunu savunur. Thomas Hobbes ve Karl Marx materyalisttir.

    Senin de bildiğin gibi sorular "Kant neyi savunur?" şeklinde gelmiyor, iyi ki. Ama bu düşünürlerin fikirlerini az çok bilmek soru çözümünde çok büyük fayda sağlar.

    Bütün bu teknikleri bir felsefe kitabını alıp, konuları bitirdikçe uygulamalısın böylece elde ettiğin verim %100ü bulur (her konudan sonra kısa bir özet ile). Fakat hazır çıkarılmış özetleri kullanır isen de verim %20ye bile ulaşmaz. Şuradaki gibi bir özet çok çok iyidir fakat dersi kendin bitirmeden buradaki özetlerden öğrenmeye çalışmak boş bir çabadır; Önce kendi özetini çıkartmalı, sınavdan birkaç gün önce de kısaca bir göz atmalısın.

    Aşama 3: Bolca Soru Çözmek

     Her gün 10 felsefe sorusu çözerek bütün bilgileri unutmaksızın aklında tutabilirsin. Felsefe konuları (ontoloji, epistemoloji vb.)  kısa kısa olduğu için konuları bir an önce bitirip günde 10 soru çözmen sana çok katkı sağlayacaktır. Bilemediğin soruları birine sormanı tavsiye etmiyorum felsefede. Kendin iyice uğraşıp didinip, gerekirse konu anlatımına tekrar bakarak öğrenmelisin. Bu şekilde soru-analiz yeteneğini geliştirecek ve sınav anında kısa sürede çok daha kapsamlı inceleme yapabileceksin.
     Önemli bir nokta, felsefe soruları 2012 YGS, 2013 YGS ve 2014 YGS'de uzun paragraf soruları şeklinde çıktı. Bu yüzden deneme tipi sorulara geçince mutlaka süre tutarak çözmelisin.

    YGS FELSEFE 2015

    Felsefe İlgisi

    Sana bir sır vereceğim: felsefe çok eğlenceli bir derstir :) Ya 'çalışmak zorundayım, mecburum' diyerek ve sıkılarak çalışacaksın ya da bana hak verip 'felsefede ne anlatılıyor acaba? bu dersin ilginç yanı ne?' diyerek merakla çalışacaksın, seçimi sana bırakıyorum.

    Bir de diyoruz ya okulda öğrendiklerim hayatta işime yaramaz diye, halbuki felsefe kavramları - merakla öğrenirsen- bir ömür boyu işine yarayacak. Herkesin bir hayat felsefesi vardır, bakış açıları bir felsefi akıma yakındır ve felsefedeki sorular kültürel birikimimizi arttırır, bu yüzden de sorular cevaplardan daha önemlidir. 

    Herkesin bir felsefesi var mıdır?

    Elbette. Senin ne düşündüğünü, hangi akımlara yakın olduğunu onun savunucularının ne gibi temeller kurup eleştirenlerinin ne gibi zayıflıklar bulduğunu öğrenmek güzeldir. Şimdi ilgi çekici bir örnek vereceğim.

    Birimiz mi Hepimiz mi?
    Uçan Balon
     
    Dünyanın en iyi 7 avukatı olarak balonla seyahate çıkmışsınız. Fakat tam denizin üstündeyken hızla alçalmaya başlıyorsunuz. Bütün ağırlıkları atsanız da, kâr etmiyor. Aşağıda köpekbalıkları dolanmaya başlıyor. James ise tam 110 kilo ve onu aşağı atarsanız diğer herkes kurtulacak, fakat atmazsanız hepiniz öleceksiniz. James'i atar mıydınız? Neden?
    Bu sorunun cevabını vermek hiç de kolay değil. Verdiğiniz cevap evet ise sonuççusunuz, sonuçta yedi kişi öleceğine altı kişi ölüyor diye düşünüyorsunuz. Cevabınız hayır ise amaççısınız ve önemli olan niyet diyorsunuz; o insanı öldürmezdim. Burada kilit soru da şu oluyor; hangi şartlar bizi birini feda etmeye ikna eder?  (Okuyacağın kitapların arasına ekleyebilirsin "Gerçekten Bilmeniz Gereken 50 Felsefe Fikri")

    Bu verdiğim örnek, binlercesinden sadece biri (Gerçeklik ve Evren Filozofları). Dersin içinde birsürü paradokslar, cevaplanması zor ama cevaplamaya çalışması bir o kadar zevkli o kadar soru var ki bu dersle tanıştığına şükür bile edebilirsin. Bunların hepsi senin elinde, burada anlattıklarım bizzat felsefede olanlar ve benim felsefeye karşı hissettiklerim.

    İyi Çalışmalar





    30 Temmuz 2014 Çarşamba

    Sınava Hazırlığa Başlangıç

    Ders Çalışma


    Sınavı Yerim'in bu özgün 78. yazısında, sınava çalışmaya başlangıç ile ilgili yazdığım yazılardan bir derleme bulacaksın.


    ÇALIŞMAYA HAZIRLIK
    Öncelikle, başlarken bir isteksizlik hissedeceksin, şuanki alışkanlığın ve çalışmak istediğin süre arasındaki farkı düşündükçe canın sıkılacak. O yüzden öncelikle Başlangıç Sendromu'nu tanımalı ve onu düzeltmelisin.
    Onu düzelttikten sonra Günlük Program Nasıl Yapılır? yazısına uygun olarak ciddi hazırlıklara başlayabilirsin.
    Bu sırada elbette Sınav için Kitap Tavsiyelerine ihtiyaç duyacaksın. Her yıl yeni kitaplar çıkar fakat sana en uygun olan kitaplar elbette vardır.
    Bu arada değişik öğrenme stilleri uygulama adına Öğrenirken Yaratıcılığını Arttır yazı dizisini okuyabilirsin.
    Günlük programı öğrendinse bir de Aylık Ders Programı Nasıl Yapılır'ı öğrenmelisin.


    KİTAP OKUMA
    Klasik Kitap Okumanın Faydaları yazısından kitap okumanın sınav açısından önemini öğrenebilirsin.
    Bu sırada Sınava Faydalı Kitapları okuman senin hem sınav hem kültürel açısından gelişmeni sağlayacaktır.


    TEKNOLOJİYİ AVANTAJA ÇEVİRME
    Sınava çalışırken her konudan soruların olacak ve bir yandan da eski alışkanlıklarından en zararlısı olan telefonu, sınav aksatan şekilde değil sınav odaklı kullanmayı Telefonunu Sınav Telefonuna Dönüştür yazısından öğreneceksin.
    Aynı şekilde 3 Beyaz yazısından Televizyon ve Bilgisayar ile ilgili olarak da birtakım faydalı uygulamalar öğrenebilirsin.


    OKUL & DERSHANE
    Yaz sonuna doğru dershaneye kayıt olmalı mıyım diye düşüneceksin. Dershane Gerekli Mi? ve Mezunlar için Dershane Gerekli Mi? yazılarından mutlaka öğreneceğin önemli bilgiler vardır. Bu yazıdan sonra farkına varacağın gibi bütün öğrenciler birbirinden farklı olduğu için herkesi bir kalıba sokmaktansa en uygun kararı sadece kendin verebileceğin için basmakalıp cümleler yerine bu tür rehberlik yapmak, senin sorumluluk almanı, dolayısıyla sınavı daha da ciddi düşünmeni sağlayacaktır..
    Okul ile birlikte Okul & Dershane & Özel Ders Dengesi'ni kurmak bayağı zor olacaktır. İlgili yazıda sana bu konuda yardımcı olmaya çalıştım.
    Okul başlayınca hem okul hem dershanede zaman zaman arkadaşların senle açıkça kıyaslama yapacak. Bunun etkilerini Kıskanç Arkadaş yazısında inceledim.
    Dershanede arkadaşlarının birbiriyle ve seninle kıyas yapacağı gibi hocalar da 12. sınıflar ile mezunları kıyaslayacaktır. Bununla ilgili 12. Sınıflar vs Mezunlar yazısını okuyabilirsin.


    Sınavı Yerim ile yeni tanışmış arkadaşlar için nasıl bir öğrenci olduğumu  şuradaki yazıdan kısaca öğrenebilirler. Benim yazın nasıl çalıştığımı ise şuradaki yazıda anlattım.
    İyi çalışmalar :)

    16 Temmuz 2014 Çarşamba

    Sınava Hazırlık Programı

    sınavlara hazırlık programı
    Birkaç gün içinde, sınava hazırlığa başlangıç ile ilgili kısa bir yazı ve önceki yazılardan tavsiyeler burada olacak.

    7 Temmuz 2014 Pazartesi

    2014 Tercih Rehberi

    Tercih Yazıları

    Evet uzun bir senenin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Elbette herkes için yorucu bir dönem oldu. YGS çok önemliydi. LYS'ler de en az YGS kadar önemliydi. Peki, tercih dönemi de aynı şekilde yoğun çalışma ve araştırma ile mi geçecek?

    Soruyu direkt cevaplayayım, evet. Şöyle bir düşünceye kapılmış olabilirsin, hemen herkes böyle düşünür, LYS bitsin rahatım. Fakat öyele değil, LYS bitti, sonuçlar açıklandı. Geriye tercih dönemi kaldı, bu dönemde gerçekten günde 3, 4 belki 5 saat araştırma yapmak zorundasın. İstediğin bölüm hangisi, hangi şehri, hangi üniversiteyi istiyorsun? Devlet üniversitesine mi Özel üniversiteye mi gitmelisin? Aklındaki üniversitenin artıları, eksileri neler? Orada okuyanlar ne diyor? bütün bunları araştırmalısın.


    Bu yazıda tercihle ilgili detaylıca bilgilendirme yapıp tavsiyeler vereceğim.

    I. Tercih Dönemi

    1. Tercih Döneminde Çevrenin Etkisi

    En başta ailen olmak üzere herkes sana bir şeyler diyecek. Yüksek puan yaptıysan mutlaka tıpa yönlendirenler olacaktır mesela :) Bunu konu komşu, akraba hatta o sürekli gittiğin kırtasiyeci abiden bile duyabilirsin. Tabi bu yönlendirme sadece tıpa değil, hukuktan tut en bilindik o halk arasında 'sözü geçen' meslekleri seçmeniz konusunda büyük ihtimalle baskıya maruz kalacaksınız. Senin demen gereken ise ben yeteri kadar araştırdım, şu bölümü okumak istiyorum. Altını çizelim, ben okumak istiyorum. Sonuçta 2 yıllık da olsa 4, 5 yıllık da olsa o bölümü sen okuyacak, o mesleği hayatın boyunca sen yapacaksın. Yanlış tercih yüzünden mutsuz olan çok insan var, buna dikkat etmelisin. Ama elbette çevrenden gelen tavsiyelere kulak da kapama; herkesin fikrini al, neden olabilir/olamaz onları düşün, onlarla fikir alışverişinde bulun, sonuçta onlar senden daha tecrübeli hayat konusunda.

    2. Tercih Edilecek Bölümü Seçme

    Bölümü seçerken o bölümü iyice araştırmalısın.Tam olarak nedir? Ne iş yaparlar? Nerede, hangi şartlarda çalışır, ne kadar kazanırlar? gibi konularda bilgi sahibi olmalısın ve o bölümle ilişkili diğer bölümleri de bu şekilde öğrenmelisin.

    Bir de şu var, öğrencinin aklında iki, belki üç bölüm olabiliyor. Tercihte karışık sıralıyor, onun mesleğini ÖSYM seçiyor. Bana kalırsa bu, öğrenci için zor bir durum ama bu yaptığı da yanlış. Sabah akşam bunu düşünmelisin böyle bir durumdaysan (birkaç bölümün hepsine aynı mesafedeysen). Elbette bir ufak fark var ki o yüzden o bölümler farklı, hangisi seni daha çok çekiyor bunlara bakmalısın. Mesela işletme ile ekonomi arasında çok gidip gelir bazı eşit ağırlık öğrencileri, ekonomi biraz daha matematik içerir işletmeye göre. Bu, matematik seven için iyi, sevmeyen için ise kötü bir durum, böyle ufak detayları bilmeli ve sana mesleğini sorana eksiksiz anlatabilmelisin.



    Üniversite Seçme 

    Üniversite seçerken öncelikle o üniversitenin akademik kalitesine bakmalısın. Orada, düşündüğün bölümde eğitim veren hocaların akademik seviyesine, makalelerine, yurt içi ve yurt dışı başarılarına bakmalısın, evet bu araştırması zor bir şey ama üniversiteye girip ders almaya başladığında etkisini çokça hissedeceğin bir şey.

    Tercih Yazılarıİkincil olarak da üniversitenin sosyal olanaklarına ve yerleşme olanaklarına(yurt ve üniversitenin konumu) bakmalısın. Sosyal olanaklar deyince ilk başta Öğrenci Kulüpleri gelir. O öğrencilerin sene içi aktivitelerini öğrenmelisin. Mezun görüşlerini de dikkate al mutlaka, bununla ilgili bir site paylaşacağım.

    Son olarak, gidebiliyorsan o üniversiteyi ziyaret et ve mümkünse tanıtım gününde git. Bunun çok faydası oluyor. İmkanın yoksa da o kadar sorun değil, sadece internette bakarak bile gitmiş kadar bilgi sahibi olabilirsin. Son olarak, o üniversitenin eksileri neler onları öğren. Hiçbir üniversite kusursuz değildir, en azından ülkemizde. Bir örnek, Sabancı Üniversitesi'nin eğitimi çok iyidir, fakat kampüsü Tuzla'da, ulaşımı çok zor olan bir yerde.Bu yüzden bunları da öğrenmelisin, bunlarla ilgili olarak yine o vereceğim linkten bilgi sahibi olabileceksin.


     Vakıf / Devlet Üniversitesi: İlk olarak önemli bir şeye değinmek istiyorum. Vakıf üniversiteleri, devlet üniversiteleri kadar köklü ve tanınır olmadığı için çokça reklam yaparlar. Bu reklamlarda 'üniversite çok iyi' hissi verirler. Son zamanlarda benim de TV'de çok gördüğüm bir üniversite, isim vermeyeceğim fakat O ile başlıyor, üniversite eksiksiz gibi tanıtım yapıyor. Diyelim ki her olanağı var, ama ya yerleşimi? İstanbul'un en dışında, İzmit'e İstanbul'dan daha yakın diyebilirim. Mesela, Boğaziçi'nin bir hazırlık kampüsü aslında ana kampüsten baya uzak. Bir örnek daha, Nişantaşı Üniversitesi'ni duymuşsundur. Peki, aslında Nişantaşı'nda olmadığını biliyor muydun?
    Nişantaşı Üniversitesi Nişantaşı'nda mı?
    Burada söylemek istediğim 'Bu üniversiteleri tercih etmeyin.' değil.Tercihinde ne ben ne de başkası şunu yazma, şunu yaz diyebilir, o senin bileceğin iş. Benim söylemek istediğim, söylenenlerin doğruluğunu araştırdığın kadar söylenmeyenleri de öğrenmelisin. Yoksa, bu üniversitelerle bir sorunum yok, sadece örnek olsun diye söylüyorum :) [Ama verdiğim bilgiler gerçek]

    Peki nedir bu üniversitelerin farkı, vakıf mı iyidir devlet mi? Bunun kararını sen vermelisin. Ben sana ikisinin de artılarından ve eksilerinden genel hatlarıyla bahsedeceğim. İyi bir sıralaman varsa Vakıf Üniversitesi'nden güzel bir burs kapabilirsin. Ailenin maddi durumu çok iyi değilse, bu gerçekten iyi bir haber. Dahası, birçok imkana sahip olabilirsin. Mesela vakıf üniversitelerinde neredeyse her şey gıcır gıcırdır. Laboratuardaki malzemeden binanın dış cephesine kadar her şey kalitelidir. Eksisine gelirsek de, sınıflarında öğrenciler arası seviye farkı vardır (Burslu / Paralı). Üniversitesine göre bu fark genişler veya daralır, bunun için ÖSYM sıralama farkı genel bir göstergedir. Ek olarak, bu iki tip öğrenci arasında geniş bir ekonomik fark vardır. Sen dolu otobüste okula gelirken, sınıf arkadaşın son model bir arabayla okula gelip gidiyor olabilir. Bunlar eksi veya artıdır demiyorum, senin fikrin, isteklerin ne yöndeyse ona göre değişir nasıl göreceğin.

    Devlet Üniversitesi'nde öğrenci çok daha fazladır ve öğrenciler arasında seviye farkı pek yoktur. Elbette her bölümünün sıralaması aynı değildir ama fark vakıf üniversitelerine göre daha azdır. Burs almak zordur, alınsa bile burs ücretleri vakıf üniversitesine göre daha düşüktür. Yurtta bedava konaklama imkanını kazanabilen kişi çok azdır, vakıfta bu imkana erişmek daha kolaydır. Üniversite, genelde, köklüdür, bir adı, tarzı ve geleneği vardır. Eğitim seviyesi bellidir. Öğrencilerin ekonomik durumu arasında pek fark yoktur.
    tercih rehberlik yazısı

    3. Tercih Yapma
    Bildiğin gibi tercihler 2014'te 7 - 17 Temmuz arası yapılacak.
    Tercihi Aday İşlemleri Sistemi'nden yapabiliyorsun ama benim önerim bir başvuru merkezine, okuluna mesela, gidip yaptırman. Çünkü sistem, bence, bize hiç güvenmiyor. Hatırlıyor musun, 'Optik formda tek numara kaydırırsan , sınavın iptal olur' yazısını? Hah, o sebeple işini garantiye almak için sen sen ol, bir okulda yaptır tercihini. Böylece, herhangi bir sorun olduğunda sorumlu okul olur, bunun için tercihi sisteme girerken hocalar çok dikkatli oluyor :)

    Tercih demişken, son olarak, tercih kılavuzunu iyice ama iyice karıştır. Artık elektronik kılavuz var, öyle olmasa yapraklarını yıprat diyecektim, bunu diyemiyorum ama anlatmak istediğimi anladın sen :)

    Tercihi Ne zaman yapayım?

    Aynı, sınavla kayıt olurken yaptığın gibi, ne ilk günde ne de son günde yap. Bana sorarsan, 11-12'si gayet iyi. Biraz gecikirse 14'üne kadar yaptırmış olmalısın tercihini.

    II.Kaynak Siteler


    Sen bunlarla yetinme, çok daha fazlasını kendin için araştır. Umarım istediğin bölüme girer, bir ömür boyu mutlu olursun. Zor bir maratondu, hak ettin sen her şeyi ;)


    Aşağıdaki kutudan kısmından sorularını sorabilirsin, elimden geldiğince yardımcı olurum. Fakat, sıralamam şu, burası tutar mı, şu bölüm mü bu mu, şeklinde soruları hem bilgi sahibi olmadığım için hem de seni yanıltmamak için cevaplamayacağım. İlgine teşekkürler. Bir sonraki yazı seneye sınava girecekler için olacak. Kendine iyi bak.


    5 Mart 2014 Çarşamba

    Sorularınızı Alayım

    99 Yazı arasından bugünlerde size en faydalı olabilecek yazıları topladım.  
    Diğer sorularınızı aşağıdaki kutucukta sorabilirsiniz.







    ///////////////SORULARINIZI ALAYIM////////////////////